“Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü” Vakfı, Ulusal Bilimler Akademisi, Erivan Devlet Üniversitesi ve Ermeni Araştırmalar Cemiyeti tarafından düzenlenen
“Ermeni Soykırımı, Ermeni İddiası ve Artsakh meselesi kavşağında: Geriye dönük değerlendirmeler ve perspektifler” adlı üç günlük uluslararası konferans bugün başladı.
Konferansın açılış töreninin ardından Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü ve Ermenistan Ulusal Arşivleri’nin ortaklaşa düzenlediği ve temalar açısından bir ilk olan ve amaçlı bir yönelime sahip olan
“Ermeni iddiasının izinde: Ermenilerin özel ve cemaat mallarının mülkiyet belgeleri” adlı geçici sergi açıldı.
Açılış töreni, “Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü” Vakfı Direktörü Ph.D. Harutyun Marutyan ve Ermenistan Ulusal Arşivleri Müdürü Grigor Arshakyan’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Sunulan tapular, bu güne kadar korunan bu tür belgelerin çok küçük bir kısmıdır. Bugüne kadar, Ermenistan’daki ve diasporadaki çeşitli kurumların arşivlerinde, müzelerde, kütüphanelerde ve ayrıca bireysel vatandaşların evlerinde, kataloglanması ve incelenmesi gereken binlerce özel, topluluk mülkü kopyası bulunmaktadır.
İki dilli sergide ilk kez dolaşıma giren yaklaşık iki düzine orijinal Osmanlı el yazması, mülkiyet belgesi yer alıyor.
Sergi, bu kobuları yansıtan beş panelde sunulmaktadır:
1. Ermeni iddiasının özü, oluşum ve aşamaları,
2. “Terk edilmiş mülk” ile ilgili yasalar ve bunların 20. yüzyıl boyunca, yani sadece saltanatta değil, 21. yüzyıla kadar halefi devlet olan Cumhuriyet Türkiye'sinde de yasal gelişmeleri,
3. 1919-1920 Ermeni heyetinin Paris Barış Konferansı'na sunduğu tazminat talepleri,
4. Ermeni iddiasının belgesel temelleri; bireysel vatandaşların mülkiyet belgeleri ve topluluk mülkü,
5. Ermeni iddiasının “sınırları”; devletin / yetkililerin, analitik merkezlerin, siyasi güçlerin, sivil toplum kuruluşlarının pozisyonları.
Tapulardan bazıları, Osmanlı Ermeni vatandaşlarının özel mülklerinin; evler, bahçeler, tarlalar, çayırlar, değirmenler, fabrikalar, fotoğraf stüdyoları, diğerleri Ermeni cemaati mülklerinin, manastır komplekslerinin, kiliselerin mülkiyet belgeleridir. Bu kurumların çoğu bugün mevcut olmasa da, sunulan belgeler onların eski varlığına ve Ermeni mensubiyetine tanıklık ediyor.
Ermeni Soykırımı sırasında düzenlenen katliam ve tehcirlere paralel olarak Türk hükümetinin Ermenilerin özel mülklerinin yanı sıra cemaat mülklerine de zorla el koyduğu bilinmektedir. Yeterince tazminat almak için mülkiyet haklarını korumak için adımlar atıyor diye, Türk hükümetinin Ermenilere verdiği güvenceye ragmen, Ama gerçekte, Ermeni mülkleri satıldı, açık artırmaya çıkarıldı ve / veya Müslüman göçmenlere devredildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin halefi olan Osmanlı İmparatorluğu döneminde de durum değişmedi. Osmanlı hükümeti, hukuka aykırı eylemlerini haklı çıkarmak ve ileride ortaya çıkabilecek iddiaları önlemek için bir dizi kanun ve kararname çıkarmıştı.
Hem ulusal hem de uluslararası hukuk, bireysel mülkiyetin yabancılaşması durumunda yeterli tazminat hakkını tanır. Ermeni iddiası açısından bu tapular hukuki belgeler olarak çok önemlidir. Genellikle tereke memuru veya tereke dairesi tarafından verilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli padişahlarının kişisel mühürlerini taşımaktalar. Sunulan 1872'den 1912/13’e kadar olan belgeler, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni vatandaşlarının özel mülkiyetinin olgusal kanıtlarıdır.
Sergi Nisan 2022 yılına kadar açık olacak.