22 Mayıs’da “Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü” vakfın konferans salonunda “Milyondan Biri: Soykırım’ın görgü tanığı Zeytun’lu gencin anıları” adlı kitabın sunumu geçekleşti. Kitap “Zartonk” gazetesi tarafından yayınlanmış; “Zartonk” serinin ilk kitabıdır.
ESME müdürü Harutyun Marutyan açılış konuşmasında anıların yayınlanmasının önemini vurguladı ve kitabın yayın kikayesini sundu ve Lübnan’lı meslektaşlar ile işbirliği yaparak ESME arşiv koleksiyonunda saklanan ve büyük önem taşıyan bir sürü yazılı anının yayınlanması gerçek olabileceğini umud etti.
Mrutyan konuşmasında şöyle ifade etti:“Her bir yazılı anı okuyucu için ve aynı zamanda araştırmacı için sırlar içerir. Her bir yazı Soykırım tarihine bir yenilik getirir ve bir zerre katar. Bu hikayeyi ne kadar incelersek açıklanmamış birçok sayfa olduğunu görüyoruz, ve bu sayfaların çoğu arşivlerde değil, insanların anılarında saklıdır.
Soykırımı gören insanlar o acıyı bedenlerinde hissettiler ve yaşamın belirli aşamalarında tüm bunları kağıta teslim etmeye karar verdiler”.
Seremonide “Zartonk” gazetesinin editörü Sevak Hakobyan’da söz aldı ve Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsüne etkinliği düzenlemesi ve ekibe verdiği destek için şükranlarını sundu. Mr. Hakobyan “Milyondan Biri” kitabının üç defterden oluşan Soykırım’dan kurtulan gencin orijinal el yazısını ESME arşivine teslim etti. Hakobyan ayrıca gazetenin en yaşlı okuyucularından birini onurlandırarak gazetenin ilk sayısının kopyasını taşıyan bir levha teslim etti.
“Kitabın kahramanı; Harutyun Galajıan’ın adını bir kaç ay önce kimse duymamıştı. Zeytun’da dünyaya gelmiş, Soykırımı görgmüş ve Brezilya’da hayata veda etmiş. Muhtemelen onun yakın çevresi dışında onu kimse bilmiyordu, ama kitap sayesinde binlerce okurumuzla tanıştı. “Zartonk” serisinin gizli amacı budur”, Hakobyan vurguladı.
Günün baş konuşmacısı ESME araştırmacı, Ermeni Soykırımı anı, belge ve basın bölümü baikanı Mihran Minasyan’dı. Minasyan kitabın yayınlanmasını ve editöryal çalışmalarını takdir ederek, konuşmasında Soykırım’dan kurtulmuş vatandaşların yazmış oldukları anıların ve bu anıların yayınlanmasının önemini vurguladı.
“Bu anılar, en mütevazi dilde yazılmış olanlar dahil, Ermeni Soykırımı’nı araştırmak açısında büyük önem taşımakta. Her yazılı anıda ilk bakışta önemsiz görünen bir bilgi içerir; ad, tarih, olay, ve anlaşılır ki araştırmacı seneler boyunca o bilgiyi aramış. Buna ek olarak her anı hem tarihçi, hem yazar, hem psikolog, sosyolog, etnograf ve iktisatçı için aynı derecede önemli olan bir kaç kat içerir.
Şu anda dünyanın farklı kütüphanelerinde yaklaşık 1000 basılı cilt-anı bulunmaktadır, ancak farklı arşivlerde ve özel koleksiyonlarda saklanan adsız anılar hakkında fikir yürütmrk zor, çünkü neredeyse her gün ailelerin müzeye teslim ettiği yeni yazılar bulunuyor.
Sanırım, her şeyden önce, mevcud olan anılardan anket ile geliştirilmiş bir dipnot hazırlamak mümükündür. Bu araştırmacıya büyük ölçüde yardımcı olacak, nerede ve neyi aranacağını kolaylaştırır.
Ermeni Soykırımı Müzesi-Enstitüsü şimdi dipnotlara uygun olarak yayınlanacak olan anonim el yazmaları üzerinde çalışıyor. Bu yazılar özel bir dizide yayınlanacak”.