28.02.2022
Gorbaçov’un yeniden yapılanma ve tanıtım politikasının tezahürlerinden biri, Artsakh meselesinin yeniden açılmasıydı. 20 Şubat 1988’de, Dağlık Karabağ Bölge Konseyi’nin özel oturumu, DKÖO’nun Azerbaycan bünyesinden çekilmesini talep etmeye, Ermenistan SSC Yüksek Sovyetlerine başvurmaya, Sovyet Ermenistan’ını birleştirme talebiyle SSCB Yüksek Sovyeti nezdinde arabuluculuk yapmaya karar verdi.
Artsakh Ermenilerinin kendi kaderini tayin hakkını kullanma konusundaki haklı yasal kararına cevaben, Şubat 1988'de Azerbaycan’ın Ermeni nüfuslu bölgelerinde Ermeni nüfusuna yönelik katliamlar ve toplu sürgünler başladı.
Azerbaycan’ın Artsakh halkının özgür iradesini zorla bastırma politikasının ilk kurbanı Sumgayıt şehrinin Ermeni nüfusu oldu. Enternasyonalizmin sembolü olarak kabul edilen şehirde 27-29 Şubat 1988 tarihlerinde Ermeni nüfusu sadece milliyetleri için yok edildi.
Katliamı gerçekleştirmenin araçları ve yöntemleri, Azerbaycan’ın her yerinde daha sonraki Ermeni karşıtı şiddet için tipik hale geldi. Katliamlar öncesinde Ermeni karşıtı duyguların hedefli provokasyonları, mitingler, Ermenileri yok etme ve kovma çağrıları yapıldı. Daha sonra 10 ila 50 kişilik Azeri grupları, önceden hazırlanmış haritalarla, Sovyet yerel kolluk kuvvetleri ve kolluk kuvvetlerinin tamamen hareketsiz olduğu koşullarda sürekli olarak Ermenileri “temizlediler”.
Son derece vahşi cinayetler, işkenceler ve çeşitli şiddet biçimlerine ilişkin sayısız kanıtlar bulunmaktadır. Binlerce Ermeni mülklerinden mahrum edildi ve şehirden sürüldü. Doğası ve infaz yöntemleri açısından (cinayet, fiziksel yaralama, işkence, yakma, yakma, toplu tecavüz), 20. yüzyılın sonlarında insanlığa karşı işlenen en iğrenç suçlardan biriydi.
28 Şubat akşamı, katliamların başlamasından iki gün sonra, ordu birlikleri Sumgayit’a girdi, ancak katliamlara karşı silah kullanma hakları yoktu. Ordunun hareketsizliği ve hoşgörüsü, ikincisine yönelik katliamların saldırılarına yol açtı. Ve ancak 29 Şubat akşamı Sovyet ordusunun birimleri kararlı bir şekilde harekete geçti, Ermeni nüfusuna yönelik katliamlar durduruldu.
SSCB Savcılığı Sumgayıt'taki olayla ilgili olarak ceza davaları açtı. Sumgayıt davası 80 bölüme ayrılmış ve yargılamalar ağırlıklı olarak Azerbaycan’da yürütülmüştür. Davanın ayrı bölümlere ayrılması, eksik bir soruşturmanın düzenlenmesi, suçun gerçek organizatörlerinin, savcılığın ortaya çıkarılmasını engelledi. Tüm davalarda, suçların saiki olarak iddianame ve hükümlerde “holigan saiki” zikredilmiştir.
Resmi verilere göre Sumgait katliamında 26 Ermeni öldürülmüş, 400’den fazla kişi yaralanmış, 200’e yakın apartman dairesi saldırıya uğrayıp yağmalanmış, 50’den fazla kültür binası ve 100’den fazla araç hasar görmüştür.
Sumgayıt katliamı davasının organizasyonu ve “tarafsızlığı”, bir dizi cevapsız soru bıraktı; bunlardan biri, kurban ve yaralı sayısının doğruluğu meselesiydi. Trajedinin gerçek boyutu hala bilinmiyor. Kurban ve yaralı sayısının resmi rakamların birkaç katı olduğuna dair yeterli kanıt var.
Sumgayıt katliamları, Azerbaycan'da Ermeni karşıtı şiddetin daha da tırmanmasına ve yeni katliamların uygulanmasına katkıda bulunan, yeterli bir siyasi ve yasal değerlendirmeden geçmedi. 1988-1990 Azerbaycan’ın Ermeni nüfuslu bölgelerinde (Sumgait, Kirovabad, Shamakh, Shamkhor, Bakü) Ermeni nüfusuna yönelik katliamların sürekli ve benzer nitelikte olması, Azerbaycan'ın izlediği devlet politikasına tanıklık etmektedir.
Gayane Hovhannisyan